4 Mayıs 2013 Cumartesi

İnsan

Bu sefer biraz ana konumun dışına çıkmak istedim. Sıkılmadan okumanız dileğiyle...

Küçücük bir tohumdan koskocaman bir ağaca ...
Toprağa dik, sula, güneş görsün büyüsün ağaç tabii sevgi gösterilirse başka bir güzel büyür o ağaç...
İnsan öyle mi? Doğması bir sorun, büyümesi bir sorun, gelişmesi bir sorun, ölmesi bir sorun ...
Doğmasıyla başlayayım yazıma.

Yeni bir bebek gelir dünyaya , o minicik beden ile, ebeveyn, eş dost kim varsa hepsini bir sevinç kaplar, dertsiz insanlar gibi, sevinirler. Ama bu sevinci sorunlar kovalar, gece ağlamaları,karın acıkmaları, gazı vs. Sabır taşı olur anne-baba. Eğer sabredemezlerse de çocuğa birşey olmaz kendi aralarında çekişmeler olur ama gereksizdir bunlar, tabii ki iş stresi, geçim, ruh hali önemli ama bu tartışmaların ebeveynlere bir faydası yoktur, ben böyle drumlarda erkeklere alttan almalarını öneriyorum, eşiniz 9 ay karnında taşımış çocuğu, sizin işlerinizi yapıyor üstelik çalışmasına rağmen belki de, 3-5 laf söylemiş çok mu? Herneyse çocuk ağlar da ağlar, ebeveynler bilir çocuğun kendilerini anladığını, bu yüzden belki de çocuğa bağırmaz,vurmaz; daha doğrusu bağıramaz, vuramaz, kıyamaz. Bebekler çaresizdir,ne yapsın, ilgi ister, açım der, susadım der; ama sadece ağlayarak. Biraz büyür, emeklemeye başlar, "ıg,ug" sesleri de beraberinde gelir, etrafına bakar, bunlar ne diye, anlamaya çalışır.Zaman akar gider bu ara, "anne, baba" deyince ve ya "abi, abba" bir mutluluk kaplar aileyi, sanki önceden konuşma yokmuş ta çocuk yeni keşfetmiş gibi konuşmayı, hele ismini söylediği fert ayrı bir mutludur. Biraz daha büyüdükten sonra meraklanmaya başlar, ve sorar "bu ne?", "bu ne?" diye. Aile fertleri başta cevaplarlar daha sonralarda sıkılmalar başlar ve biri patlar en sonunda "neyse ne, sana ne" gibi kelimelerle sanki çocuğun konuşmasına kendisi sevinmemiş gibi, hiç hatırlamadan o sevinci. Artık çocuğun öğrenme merakını korku engeller.Ya bir daha bağırırsa diye korkar, soru sormaktan çekinir; işte tam da o an aslında çocuğun sorgulama yeteneğinin köreldiği andır ve neyse ne gibi cevaplarla yaşar.(Bkz. Kendiniz, ne kadar sorguluyorsunuz yaşamınızı? En azından kaç kişi yatmadan önce düşünüyor ben bugün ne yaptım bana ne kattı ne kaybettim diye?) Neyse çocuk büyür ayaklanır, koşmaya çalışır, düşer, ağlar hemen ebeveynine koşar. Onlarla zaman geçirmek ister, hiç ayrılmamak ister, belki de o zaman hissediyordur ileride mecbur ayrılacağını, ...

Devamı bir sonraki yazımda ne zaman kafama eserse :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder